UNUTSAN İYİ OLUR
Geçmedi mi hala?
Geride bıraktıkların, hataların, pişmanlıkların geçerken yine mi uğradılar? Sana yine hatırından geçenleri mi anımsattılar, daha doğrusu bir türlü geçmeyenleri…
Geçmiş geçmişte kaldı. Senin için hala geçmemiş bile olsa “di”li geçmiş zamanda yaşadıkların çoktan geçti gitti. Bitti. Unutsan iyi olur.
Geçmişinden pekala ders alabilirsin ama sürekli onunla yaşayamazsın. Hele ki bu şekilde yaşamayı bir hayat tarzı haline getirirsen “geçmiş olsun” diyenlerin çok olur bu hayatta. Bundan sonra hayatından şimdiye kadar geçip gidenlerle olan bağın “bir an içim geçmiş” kısalığında ve unutkanlığında olmalı. Klişe bir ifade olacak belki ama artık önümüzdeki maçlara bakmalısın.
Gelecek gerçekten heyecan verici. Mesela yarın ne olacağını bilmiyorsun. Müthiş bir bekleyiş öyle değil mi? Sonuçta yarın kalan ömrünün ilk günü. Yeniden doğmuş gibi say kendini. Geriye sarma tuşuna basmaya hiç gerek yok. Arkana dönüp bakmayı teşebbüs etmeyi düşünmen bile bu hayatta önüne sunulacak olan fırsatları ve mutlulukları frenleyecektir.
Hem yarına çıkabilecek olman dahi senden ümit kesilmediğinin veya bir gün daha hayata senle devam edileceğinin yeryüzüne ve insanlığa anlam ve değer katabileceğine olan kollektif inancın uhrevi ve dünyevi bağlamda bir emaresi, işareti olabilir.
Bunalımda, depresyonda hatta tükenmişlik sendromunda olman gelecek günlerin de bu şekilde geçeceği anlamına gelmez. Kalk ve kendini uyar! Kendine bu hakikati duyur! Rüzgar olumlu anlamda her an ters yönde esebilir ve bir sabah uyandığında hayatta artık senin rüzgarın esebilir.
Lütfen geçmişte olanları unut. Bu hayat sınavında dersini aldıysan bir kere, bil ki ders verme sırası artık sende. Büyüklenmeden, kırmadan, dökmeden, üzmeden yapabilirsin bunu. Geçmişin haleti ruhiyesinden hepimiz geçiyoruz, geçmeye de devam ediyoruz. Hiç geçmeyeceğini düşünsek bile hatırından kalıcı olarak silinmeli bunca gereksiz düşünce.
Umulur ki geçmiş olsun her şey. Unutulur ki zamanla her şey. Sen yeter ki geçmişinle yüzleş ve helalleş. Geleceğinle otur halleş, inceden inceye fikrileş.
Gör bak o zaman yaraların nasıl iyileşiyor. Gelecek zaman nasıl lehine çalışıyor. Yoksa yaşam gerçekten çok ciddi, unutsan çok çok iyi olur.
Tuncay YILDIRIM
Keyif verici güzel bir yazı olmuş.
Emeğine ve yüreğine sağlık abicim. 😊👏👏
Keyif verici güzel bir yazı olmuş.
Emeğine ve yüreğine sağlık abicim. 😊👏👏
Baran kardeşim,
Çok teşekkür ederim. Sağol eksik olma. 🙂
yine Tuncay bey farkı … ileri daima ileri demek geldi içimden satırlarınızı okurken…
Türkan Hanım,
Çok teşekkürler. Yazdıkça daha iyi yazacağız hep beraber inşallah.
Sizin yazılarınızı da özledik efendim 🙂
Geçip gidenlerle olan bağın “bir an içim geçmiş kısalığında olmalı”Yazi içinde güzel tespitler var başlık dikkat çekici içeriğide beğendim tebrik ederim Tuncay bey
Gülşen Hanım,
Değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim. Güzel bir noktaya değinmişsiniz. Evet geçmişle olan bağımız “bir an içim geçmiş” kısalığında olmalı.
İşte tam benim konum ”Geçmiş ile veda etmek”
Demek ki çoğumuzun bir sorunu var geçmiş ile iyi ya da kötü…Geçmişe sevgiyle veda edip arınmak gerçekten ilaç gibi geliyor… Be çoktan ”Geçmişime Sevgilerimle”dedim:)
Güzel ve hoş bir konu… Unutmasa da arındığı gün daha pozitif oluyorsun. Bazen geçmiş aklına gelse de umursamıyorsun hatta iyi ki bile diyorsun…Eyvallah diyerek teşekkür ediyorsun…
KALEMİNİZE VE EMEĞİNİZE SAĞLIK…
O yazınızı hatırlıyorum. Teşekkür ederim. Geçmiş geçmişte kaldı. Artık önümüze düşeni hakkıyla yaşamak lazım öyle değil mi?
güzel olmuş ama unutulsa bile izi kalıyor …
çok güzel olmuş yazınız ellerinizin emeğinize sağlık tebrik ederim …
Kübra Hanım kardeşim.
Çok teşekkür ederim.
Rica ederim
Tuncay Bey bir şey dikkatimi çekti.
Yazınızda fiiller emir kipiyle kurulmuş.
Geçmişi unutalım, önümüze bakalım demeniz daha şık olurdu sanki.
Bu halde yazınız sanki insani hallerden münezzeh birinin üst perdeden nasihatleri gibi duruyor.
Teması güzel bir yazıydı kaleminize sağlık bu arada.
Melek Hanım,
Yorumunuz için öncelikle teşekkür ederim.
Düşündüğünüz gibi üst perdeden bir yazı yazdığımı düşünmüyorum.
Yazıda “lütfen” ve “-malısın”, “-melisin” gibi öneri ve rica içeren ifadeler var.
Bir insan yazı yazarken kendini de bu yazının içine dahil eder. Hepimiz geçmişimizin kötü izlerinden ve yaralarından muzdarip olmuşuzdur. Ben de dahil.