Vapurdayım.
Şarkı dinliyorum.
Fonda; “Don’t Cry For Me Argentina” adlı eser var.
Şarkının yapımcısı bir İNGİLİZ; New York Times tarafından “ticari açıdan tarihin en başarılı bestecisi” olarak gösterilen gerçek bir müzik dehası Andrew Lloyd Webber.
Yaptığı müzikalleri ve eserleri dinleseniz emin olun çoğuna aşina olduğunuzu şaşırarak görürsünüz.
Söyleyense; İTALYAN kökenli bir A.B.D.’lı, döneminin meşhur starı, şarkıları,dansları,klipleri ve çılgınlıklarıyla popun tartışmasız kraliçesi; Madonna.
Şarkının ithaf edildiği kişi ise; Eva Peron.
Ülkesinin devlet başkanının ikinci eşi, hayatını 33 yaşında kanserden kaybetmiş, kendisini ezilenlere adayan ve halkı tarafından çok sevilen bir ARJANTİN’li.
Nasıl sevilmesin ki!
Bulunduğu first-ladylik konumunun rehavetine kapılıp kibirlenmek şöyle dursun, o hep ezilenleri kolladı.
Bunun içinde altı yıl Çalışma ve Sosyal Yardım Bakanlığı yaptı.
Fakir halka yiyecek,para,ilaç yardımlarında bulunulmasına vesile oldu.
İşçiler için çalıştı. İşçi sendikalarının örgütlenmesi için ön ayak oldu.
Kadınlar için çalıştı.
Onların oy verme hakkını elde etmesini sağladı.
Çocuklar için çalıştı. Onlar için yardım kampanyaları düzenledi.
Yazdıklarım buzdağının görünen kısmıydı. Evita dur durak bilmeden hep çalıştı.
Eva Peron dünyada onun gibi güçlü olup da pek az insanın kotarabildiği bir şeyi, O’da kusursuz başardı.
5 çocuklu fakir bir aileden gelen Peron geçmişini hiç unutmadı.
Onu bu denli samimi yapanda bu muvaffakiyeti oldu.
Halkın sevgilisi yapan da…
Öldüğünde milyonların cenazesine gelmesine de sebep buydu.
Hayatını tek kelimeyle Arjantin halkı için adadı.
İnsanlar Eva Peron’u o kadar çok sevdiki erken yaşta kaybettikleri bu değerli ismi adeta efsaneleştirdiler.
O’na ispanyolca “Küçük Eva” anlamına gelen “Evita” adını verdiler.
Dünyada first lady olarak bu denli sevilen başka bir isim sanıyorum ki görülmemiştir.
Eva Peron’un hayatını anlatan Evita filmini izleyip, denizin dalgalarına bakarken şarkıyı dinleyen ve duygulanıp yaşananları düşünen ve sonrasında bütün bunları kaleme alan bendeniz ise bir TÜRK.
Şarkının o enfes melodisine, söyleyenin sesi ve yorumuna, Eva Peron’un da şahsiyetine hayran olmamak elde değil.
Şüphesiz ki güzellikten, iyilikten,estetikten yana ne varsa hissediyor ve hayran kalıyor insanoğlu.
Şu an esas vurgulanması gereken şey duygular ve kalbe doğru yol almasını bilen gerçek,katıksız,saf duygularınsa kesinlikle MİLLİYETİ YOK!
Yazılarının ne kadar geniş yelpazede olduğunun kanıtı bir yazı daha.. Ellerine sağlık yine ilgi uyandıran bir yazı.. Bu arada ilk fırsatta Evita filmini izleyeceğim 🙂
Çok teşekkürler.
Filme gelince; pişman olmazsın ne de olsa yaşanmış, gerçek bir hikaye.
Ne de olsa Eva Peron. ☺️
Ben de izleyeceğim.
Başlık yazıya cuk diye oturmuş. Harika bir yazı yine.
Kendisini çok tanımıyordum, fakat yazınızla kendisini tanıma isteği oluşturdunuz biz de.
Teşekkür ederiz Meryem Hanım.
Kaleminize sağlık
Şimdiden size de iyi seyirler Tuncay Bey.
Teşekkürler değerlendirmeniz için. 🌺
Gerçekten çok güzel bir yazı olmuş.Hani derler ya bir nefeste okudum diye.Gerçek manasıyla bir nefes kesmeden okunacak tür de bir yazı olmuş…Ellerinize ve kaleminize sağlık Meryem Hanım.Kaleminiz daim olsun…
Ne güzel yazı kendini okuru sıkmadan gerçekten o şekilde okutturabildiyse.
En birinci gayemiz yazdıklarımızın beğenilmesinden çok, okunabilirlik zira.
Teşekkür ederim değerli yorumunuz için.
Varolasınız. 🌺
İnsani yanımızı etnik asabiyetin ötesine taşıyarak, evrensel vicdanla buluşturan ve yazarının ismiyle müsemma duyarlı kişiliğini yansıtan çok güzel bir yazı ; sade ve etkileyici bir üslup…Elinize, emeğinize, yüreğinize sağlık Melek hanım…
“Evrensel Vicdan” ne güzel tanımlama. 👏
Varolasınız Hüseyin Bey 🌺
En sevdiğiniz bir tatlıyı her çatalında aynı tad olduğu bile bile bıkmadan sonuna kadar yersiniz ya. Yazınızda en sevdiğimiz insani duyguları hatırlayıp bıkmadan her satırında aynı tadı aldım, sonuna kadar bir solukta okudum.
Sevginin ve sanatın milliyeti varsa o da insanlıktır.
Güzel paylaşımınız için teşekkürler
Sağlıcakla kalın
Yorumunuz çok hoş. Tatlı benzetmesi hele. Severek okutturabildiysek ne mutlu bize. Varolasınız. 🌺
insanoğlu ne desen boş anlatsam zaman yok aynaya aynaya bakmak yok baskada bişey yok
Çok doğru.
Ayna metaforu çok önemli. Bir insanın kendini ruhen görmesi için.
O da yoksa, başka ne olsun ki!
gayet güzel sade bir dil ve güzel bir final
Teşekkürler yaptığınız değerlendirme için. 🌺
Meryem Melek hanım kardeşim. Çok güzel bir yazı. Kaleminize, yüreğinize, kalbinize kuvvet. Önce İnsan olmanın erdemini, onurunu birkez daha din, dil, ırk ayrımı yapmadan güzel bir örnekle kısa ve net bir şekilde anlatmışsınız. Bir solukta severek okudum.
Çok teşekkürler 🌺
Beğenmenize sevindim.
Varolasınız. 🙏
Harikasiniz Meryem hanim👏👏👏
Teveccühünüz varolasınız efendim. 🌺
Canım Melek’im…
Yazını fonda çalan ”Don’t Cry For Me Argentina” eşliğinde okudum…
Ne kadar hassas,anlamlı ve dolu dolu yazmışsın…
Gerçekten kalbin milliyeti yok…
HARİKASIN…
SÜPERSİN…
MELEKSİN…
KALEMİNE,YÜREĞİNE VE EMEĞİNE SAĞLIK…
Müzik kültürü geniş birinden de ancak böylesi bir hassasiyetle bu yazıyı okuması beklenirdi.
O evrensel güzel yüreğinden öpüyor, yorumun için hassaten teşekkür ediyorum.